HATALI HANGİMİZ?

HATALI HANGİMİZ?

Tartışmalarda, küslüklerde ve kavgalarda hangimiz sormuyoruz ki bu soruyu kendimize. Kendimizi sorguluyor, yargılıyoruz. Bazen kendimizin kusursuz olduğunu düşünüp, karşı tarafın yüzde yüz haksız olduğuna inandırıyoruz kendimizi. Biz bunu yaparken karşı taraf da boş durmuyor elbette, o da aynı yargıya varıyor. “Kesin ben haklıyım.”

Gerçek tabii ki bu değil. Ortada olan bir eylemin sorumlusu asla tek bir taraf olamaz. İki tarafın da muhakkak eksik olduğu, yanlış bildiği, hatalı davranışlara sebep olan hal ve hareketleri olabilir. Hatta bunları davranışa dönüştürmüş ve “ben böyleyim” diyip hatalarını normalleştirmiş olabilir. Karşı tarafı dinleyip anlarsa durumu kabullenip kendini değiştirmek zorunda kalmamak için kolay olanı seçerler.

Sağlıklı iletişimin en temel kuralı diyalog kurabilmekten, sorunları açık ve net bir biçimde ortaya koyabilmekten ve bunlar üzerinde çözüm yolu bulabilmekten geçer. Tabii ki bu da ilk olarak kendimizde yanlış yaptığımız noktaları bilmekten, öz eleştiri yapmaktan geçer. İki taraf da haklı olduğuna kendini inandırmışsa sorunlar kangren boyutuna ulaşır ve sonuç kaçınılmaz olur. Sonuç olarak yapılması gereken ilk şey hata aramaktansa kendi hatalarımızı da görmeyi başarıp çözüm yolu aramaya başlamamızdır.

Sevgiler

Özge FAKIOĞLU